10 Haziran 2011 Cuma

Güneşin Yalnızlığına Serenat

 Burada hala güneş doğmadı. Gözleri hala kapalı aydınlığımın. Sabah serinliğinde yaprak gibi kımıldıyor desem göz kapakları, güneş henüz doğmadı. Doğmasını beklerken ürperdi yalnızlığım.

Küçük bir hareketlilik, elimden alacakmış gibi özgürlüğünü... Benim elimde olması şans değil, suç değil, olması gereken veya gerekmeyen değil. Özgürlük işte. En güvenilir olana teslim etmediğin sürece, hissedemezsin yeterince. 

Çünkü en basitinden sigara bir bağımlılıktır ve senden önce seni düşünmesi gerekenler varsa eğer hayatında, bu yazı yüksek sesle okunmalıdır. Sabahın ilerleyen saatlerinde göremediğim şu güneş, hürriyetimi müjdeliyor; gecenin yoksunluğunu vurgular gibi bir yandan, diğer eliyle de taşlıyor. 
İyi geceler Dünya! Belki güneş de doğar...

Elleri kapkara şu yalnızlığın.
Benim ellerim beyaz.
Kül rengi bir birliktelik sabahında,
gökyüzü yalnız ayaz.

Her sabah kapımın önüne ikiyüz elli gram balgam bırakan şu papaz, aynı hayatın aynı gününe uyanıyor; ben doğumumu kutluyorum, bana az...
Sigara bitiyorsa, uyanık dünyanın kancası bile taşıyamaz ruhumu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder